Davet
Tecrübe Edilmiş Cin Daveti
Cinin sana itaat etmesini ve dilediğin işlerde kullanmak ister isen aşağıda yazılacak şekilde çalışırsan muvaffak olursun.
Üç gün riyazet ile halvet olarak oruç tutarsın. Gündüzleri ibadet ve zikir ile meşgul olursun.
Geceleride Allah rızası için iki rekat namaz kıldıktan sonra hemen akabinde konuşmadan aşağıdaki azimeti 300 defa
okursun.
Bu mihval üzere üç gün geçirirsin.
Üçüncü gün bir cin aşikar olur ve emrini bekler.
Şuna çok dikkat etmelisin.bu cini haram işlerde kullanmaya kalkarsan sana zarar ( öldürebilir ) verir.
Doğrusunu Rabbım bilir.Herkes nasibini alır.
Bismillâhirrahmânirrahîm azzemtü aleyküm ve aksamtu aleyküm birabbi cebrâîl enâfîl ismâîl melekâni musallitâni alâ selâtînil cinni vel-insi veşşeytân min cânibil meşâriki velmagâribi vahdurû min cânibil cenûbi veşşimâl bihakki lâ ilâhe illallâh muhammedün rasûlullâh vebihakki süleymân bin dâvûd aleyhisselâm bimuvaffakrahmetike yâ erhamerrâhimîn .
Cin Davetlerinin Netice ve Tehlikeleri
Arkadaşlar öncelikle şunu bilmek lazım gelir. Çoğu davete icabet olunur. Ama sizde ruhanileri ve cinleri hissetme ve görme özelliği yoksa bunu anlayamazsınız.Bu yüzden her zaman derim ki, bu ilim bir ihsanı ilahi ile olur. Kişi kendi gayret ve çabaları ile bu ilme ulaşamaz. Cinleri ve ruhanileri hissetmek ve görmek için ya , çok ağır bir cini hastalık geçireceksiniz. Artık onlardan biri olacaksınız. Sonra tedavi olduktan sonra bu munasebetinizi kullanabileceksiniz, yada yukarıda belirttiğim gibi nefsinizi terbiye edip, onlarla görüşecek makama çıkacaksınız. Yoksa boşuna oruç tutup uykusuz kalmayın. Önce nesf ıslahı şartı var. Gelelim davete. Davet yapacağınız zaman mutlaka bu işte uzman olan ve cinlere hükmedebilen birinin yardımını alınız ve kendinizde görüntü yoksa , onları görebilen ve bizlerin tercüman diye isimlendirdiğimiz birilerini yanınızda bulundurun. Gelenlerin , davet ettikleriniz mi yoksa başka taifeler mi olduğunu bilmeniz şart. Ekseriyatla davete ilk icabet edenler süfliler olurlar. Bunlar ulviler suretinde size gelirler. Sizde bunu fark edemezseniz ki , istiğdadınız yoksa edemezsiniz. O zaman bir gün gelir imanınızı kaybedecek şeyler yaptırır size. Bu sadece davet için geçerli değil. Riyazette de aynı tehlike var. Riyazete giren kişi , eğer gerçekten Salih ise zaten belirli bir mertebeden sonra bu alemin kapıların ona açılır. Bin bir surette ruhaniler gelirler . Özellikle şeytan bu kişiyi yoldan çıkarmak için evliyalar suretinde gelir ve bu kişinin güvenini kazanmaya çalışır. Kişi ilim yönünden hamsa ve feraseti de kapalı ise, o zaman onun oyuncağı olur. Ben mehdiyim diye gezenler bunlara tam bir örnek. Yukarıda bahsettiğim hadiselerin sonunda , o çok güvendiği ve ulvi sandığı şeytan o zata der. Artık sen Allah tarafından görevlendirildin. Birçok harika olaylara şahit tutar onu. Bak der şimdi şu olacak , olur. Birinin bir şeyi kayıptır, buldurur. Geçmişten doğru haberler verir. Tüm insanlar ona çok mübârek bir zat gözü ile bakar. Sonra der sen mehdisin . Bu emir Allah tan geliyor zanneder. Ama sadece şeytanın bir oyunudur. Çünkü şeytan o an onu elde etmezse ,sonra gizli kapılar o zata açılacak ve şeytanın bir daha o zata gücü yetmeyecek dir ve şeytanın ve askerlerinin başına bela olacaktır. Şeytan buna fırsat vermez .
Davete icabet olduğunda kişi üzerinde yoğunluk olur. Eğer hissedebilirseniz bunu hissedersiniz. Bu yoğunluk tüm vücudun karıncalanması gibidir veya üzerinize bir şeyler çullanıyor gibi. Özellikle kafa kısmında saç diplerinde aşırı derecede elektriklenme olur. Gelen taife süfli ise davet edene çökerler. Eğer onları alt edecek gücü yoksa o kişiyi mahvederler. Bu yüzden diyoruz davetten önce arkanı sağlama al. Cinlerin güçlerini bilseniz inanın onlarla hiç uğraşmazsınız. Rabbim onlara öyle bir güç ve istiğdat vermiş ki , eğer kullanma ruhsatları olsa tüm insanlığı kısa bir zamanda helak ederlerdi. Bunu ağır hastalarda görüyoruz.Ağır hastaların bakım anında çektikleri acıyı ve girdikleri hali görseniz inanın onlarla aynı odada bile kalamazsınız. Sırf onlara bakmayalım diye, ona o derece saldırırlar ki feryatları ve çığlıkları kulakları çınlatır. Ama bu onların sonu olur. Saldırmaları ölmelerinin başlangıcı olur. Her hasta tedavimde öyle saldırırlar ki çocuklara zarar vermesinler diye , tamamen onları imha edene kadar yatmam. Zaten uyuduğum an saldırırlar. Unutmayın cinler kendilerine zarar veremeyecek zatlara kuvvetli saldırıda bulunmazlar. Ancak kendilerine zarar verildiği an saldırırlar. Zaten bizler muska ile büyü ile uğraşmazsak ve sünneti seniye dairesinde yaşasak hiçbir cin bize yanaşamaz. Biz tetiklediğimiz için veya İslam dışı yaşadığımız ve onlara zarar verdiğimiz için onlar bize musallat olurlar.Bazen kendi kendimi sorguya çekerim. Bir hastayı tedavi edebilmek için onlarca cin öldürüyoruz. Aslında bu cinlerin bu insana musallat olmasında onların suçu yok. Şeytanın oyuncağı olmuş büyücüler yüzünden musallat oluyorlar . Bende,öldürüyorum. Bunun vebali var mı? diye çoğu kez kendimi sorgularım. Bazen korkarım , eğer vebali varsa ben bunu nasıl ödeyeceğim? diye. Ama insanlara verdikleri o eziyeti görünce artık onlara kinden başka bir şey hissedemiyorum. Keşke cinleri değil de,bu cinleri insanlara musallat eden kişileri kesebilsek veya yakabilsek.
Davetin süresinde, rüyalar çok önemlidir. İlk önce o alemin kapıları size rüyada açılır. Yatmadan önce mutlaka abdestli yatın ve yanınıza kağıt ve kalem koyun. Rüyada size bazı ayetler ve Arapça sözler söylenecektir. Bunları uyandığınız an hemen yazın. Şeytan boş ver sabah bakarsın diye sana vesvese verir. Sakın kanma, uyuyunca unutturur. Sabah hatırlayamazsın. Her ayette ve sözde bir şifre ve sana bir uyarı veya nasihat vardır. Mutlaka bunu uygula.
Gözlerindeki perdeler kalkmaya başladıkça, veya hislerin açılmaya başladıkça, acayip şekiller ve görüntüler olur. Birden bire gözünün önünde ışık hızında geçenler olur. Yolda yürürken çok güzel renklerde , bu yakut kırmızısı, ateş mavisi. Sarı gibi renklerde notta şeklinde sinek büyüklüğünde ışıklar yanında gezerler. Sen yürürsün onlarda sağında veya solunda bâzen de önünde seninle beraber hareket ederler. O renkler o kadar harikadır ki seni mest eder. Sakın onlara dokunmak için elini uzatma . Kaybolur giderler. Bâzende gece yattığında aynı renkte görüntüler tavanda çeşitli şekillerde gözüne görünürler. Bâzende noktacıklar gibi,ama gölge renginde etrafında ve gözlerinin önünde uçuşurlar. Bunlar artık o alemin kapılarını sana açıldığına bir işarettir. İstiğdatların gelişiyordur. Bunları daha da geliştirmek için çabalaman gerekecek. Bu güzel renk ve şeklilerin yanında süflilerde gelecek. Özellikle yâkaza hali dediğimiz yarı uyur veya yarı uyanık hallerde , yani tam uyumak üzere iken veya uyandığın ilk an gözüne gözükenler olur. Bunlar insan suretinde de olur. Bazen gözünü açarsın kafayın üzerinde uçuşan saç yumağı gibi siyah duman renginde topuzçuklar görürsün. Bâzen de ilk uyandığın an bakarsın duvarda örümcek yürüyor. Benim en çok hoşuma giden. İlk uyandığında o örümcek hemen duvardan tavana doğrun yürür ve tam köşeye gelinde sanki duvarın içine girer gibi kaybolur. Durup seyrederim. Bâzen de açarsın gözünü , tam gözünün önünde ufacık , yuvarlak bir ışık öylece durur. Bu görüntülere örnek çoktur. Bu işle uğraşan her kese olur bunlar. Bunlar artık o alemle irtibat kurduğuna ve onların ilgisini çektiğine bir işarettir.
Bir de ses olayları vardır. Bâzen olur ki tam uyumak üzere iken o kadar vıcır vıcır konuşurlar ki uyuyamazsın. Bâzen de çok net ses verirler sena hitap ederler. Birden gözünü açarsın kimse yok. Aslında bunlar çok harika olaylardır. Tabi ki sana zarar vermedikleri takdirde.
Şuna dikkat etmek lazımdır . Süfliler geldiklerinde sana güçleri yetmezse aile efradına musallat olurlar. Onlara zarar verirsen onlarda ailene zarar verirler. Geçmişte bu işlerle uğraşan kişilerin nesilleri bu günlerde o cinlerin intikam saldırılarıyla uğraşmaktalar. Bende şimdiden düşünüyorum Ben öldükten sonra bizimkiler ne olacak diye. Bu şerefsiz taifeler kesinlikle bırakmazlar. Geride mutlaka birine bu işi öğretmek ve görevlileri ona devretmek lazım gelir. Aslında yaşadığım her şeyi yazmak istiyorum ama daha önce iki ayrı havas sitesinde yazdım.Benin niyetim halisane bu işi ehilleriyle paylaşmak ve birbirimizden istifade etmek idi. Ama insandaki kıskançlık damarı ve rakabet hırsı, bu dost diye yanaştığım kişileri bana düşman etti. Her ikisinde de rabbim bana mağnevi tokat nevinde insanları musallat etti. Anladım ki bazı olayların açıklanmasına izin yok. Şu an yine yazsam yine tokat yiyeceğim.Yine musallat olanlar ve iftira atanlar, seni sanal alemden sileceğim diyenler olacak. O yüzen bu kadar yeter. Sadece size şunu ısrarla söylüyorum. Belirli bir mağnevi destek bulmadan ve bu işte ehil kişilerin yardımını almadan bu işe girmeyin. Davet işi gerçekten çok tehlikeli. O ilk saldırıları atlatamazsanız işiniz biter. Bu ulvi davetleri için geçerli. Süfliler önemli değil . Onlar zaten sizinle ve sizi saptırmak için can atıyorlar.
Tekrar söylüyorum. Havascı olmak istiyorsanız, davetten çok takvaya ehemmiyet verin. Siz onları değil onlar sizi çağırsın. Unutmayın ki rabbim her zaman kendi yolunda gidenleri ve şeytanla mücadele edenleri korumak için semavi ordularını ve ervahi envariyeye o kişinin yardımına ve hizmetine verir.
Havas alimleri havas kitapları okuyarak değil , takva üzere yaşayarak ve nefs terbiyesiyle havascı oldular. O alemde yaşadıklarını ve o alemdekilerden aldıkları dersleri bize yazarak ta havas kitapları oluşturdular. Yani onlar okuduklarını değil yaşadıklarını yazdılar. Her şeyin ölçüsü kuran da var.
Latif İsminin En Büyük Daveti
Ebu Yezid El bestami (guddise sırruhu) tarafından her namazdan sonra 129 defa ( يا لطيف ) ya latif zikri sonra 10 defa
اللَّهُ لَطِيفٌ بِعِبَادِهِ يَرْزُقُ مَن يَشَاءُ ۖ وَهُوَ الْقَوِيُّ الْعَزِيزُ (19)
Allâhu latîfun bi ibâdihî yerzuku men yeşâu, ve huvel gavîyyul azîz
ve her akşam Latif ismi (1000) defa okunacak ve aşağıdaki daveti bir defa okuyun Bu padişahlara yapılan bir davettir
بسم الله الرحمن الرحيم . اللَّهُمَّ إِنّىِ أَسْأَلُكَ وَأَتَوَسَّلُ إِلَيْكَ بِاسْمِكَ اللَّطِيْفِ الَّذِى وَسِعَ لُطْفُهُ أَهْلَ السَّمَوَاتِ وَأَهْلَ اْلأَرْضِ وَلَطَفَتْ بِاْلأَجْنِحَةِ فِى بُطُونِ أُمَّهَاتِهَا وَأَحَطَتْ بِالْكَائِنَاتِ عِلْمًا . أَسْأَلُكَ بِالـِسّرِ وَاْلأَسْرَارِ وَالنُّورِ وَاْلأَنْوَارِ يَامَنْ لاَ تُدْرِكُهُ اْلأَبْصَارُ وَهُوَ يُدْرِكُ اْلأَبْصَارَ , وَهُوَ اللَّطِيْفُ الْخَبِيْرُ . إِنَّمَا أَمْرُهُ إِذَا أَرَادَ شَيْئًا أَنْ يَّقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ سَخّـِرْلِى خُدَّامَ اسْمِكَ اللَّطِيْفِ الْمُبَارَكِ إِنَّ رَبّىِ لَطِيْفٌ لِمَا يَشَاءُ إِنَّهُ هُوَ الْعَلِيْمُ الْحَكِيْمُ . اللَّهُمَّ يَا مُسَخّـِرَ السَّمَوَاتِ وَاْلأَرْضِ السَّبْعِ وَمَنْ فِيْهِنَّ وَمَنْ عَلَيْهِنَّ سَخّـِرْلِى خُدَّامَ اسْمِكَ اللَّطِيْفِ الْمُبَارَكِ بِسِـّرِ اسْمِكَ اللَّطِيْفِ الْمَكُنُونِ أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللهَ أَنْزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَتُصْبِحُ الْأَرْضَ مُخْضَرَّةً , إِنَّ اللهَ لَطِيْفٌ خَبِيْرٌ . اللَّهُمَّ يَا رَبِّ اْلأَرْبَابَ مُرَبّىِ الْكَائِنَاتِ بِلَطِيْفِ رُبُوبِيَةٍ أَسْرِعْ لِى سَرَيَانَ لُطْفِكَ فِى شَأْنِى وَمُرَادِى كُلّـِـهِ . يَامَنْ لَيْسَ بِغَائِبٍ فَأَنْتَظِرْهُ وَلاَ بِبَعِيْدٍ فَأَمْهِلْهٌ أَلْـهِمْنِى لُطْفَكَ الْـخَفِيِّ . وَفَهّـِمْنِى رُشْدِى وَقَلْبِى بَيْنَ أَصْبُعَيْنِ مِنْ أَصَابِعَ لُطْفٍ حَتَّى أَشْهَدُ لَطِيْفَ اللُّطْفِ مِنْ كُـّلِ وِجْهَةٍ وَقَعَتِ اْلإِشَارَةُ إِلَيْهَا أَوْعَجَزَتْ عَنْهَا أَغَرِقُ بِحَارَ اللُّطْفِ مُتَبَجّـِهًا بِحَلاَوَةِ ذَالِكَ الْبَحْرَ مُنْغَمِسًا فِى أَنْوَارِ أَشْرَقَتْ عَلىَ ضَوْءِ مِنْ بَوَارِقِ نُوْرِهِ نُوْرُهُ فِى سِـّرِهِ وَسِرُّهُ فِى خَلْقِهِ . أَلاَ يَعْلَمُ مِنْ خَلَقَ وَهُوَ اللَّطِيْفُ الْخَبِيْرُ يَا عَالِمًا بِالْجُمْلَةِ وَغَنِيًّا عَنِ التَّفْصِيْلِ كَفَى كَرَمُكَ عَنِ الْمَقَالِ وَكَفِى عِلْمُكَ عَنِ السُّؤَالِ اِنْقَطَعَ الرَّجَاءُ إِلاَّ مِنْك وَخَابَتِ الْآَمَالُ إِلاَّ فِيْكَ وَاسْتَدَّتِ الطُّرُقُ إِلاَّ إِلَيْكَ يَالَطِيْفَ اللُّطْفِ فَهّـِمْنِى فَهْمَ أَسْرَارِكَ أَلْبِسْنِى مَلاَبِسَ أَنْوَارِكَ وَافْضِ عَلَـّيَ مِنْ عَوَارِفِ لَطَائِفِ مَعَارِفِ مَكْنُونِ لُطْفِكِ الْـخَفِـّيِ حَتَّى يَكُونَ لِى فِى الْكَوْنِ شَيْءٌ مُتَحَـّرِكٌ صَامِتٌ اَوْنَاطِقٌ ظَاهِرٌ اَوْبَاطِنٌ إِلاَّ سَخَّرَ لِى بِسِـّرِ اسْمِكَ اللَّطِيْفِ . يَا بُنَيَّ إِنَّهَا إِنْ تَكُ مِثْقَالَ حَبَّةٍ مِنْ خَرْدَلٍ فَتَكُنْ فِي صَخْرَةٍ أَوْ فِي السَّمَاوَاتِ أَوْ فِي اْلأَرْضِ يَأْتِ بِهَا الله ُ, إِنَّ للهَ لَطِيْفُ خَبِيْرٌ . يَاكَاشِفَ الْأَضْمَارِ وَالْاَسْرَارِ يَانَوْرَ الْأَنْوَارِ أَسَأَلُكَ بِاسْمِكَ اْلأَعَظَمِ اللَّطِيْفِ أَنْ تُسَخّـِرَ لِى بِلُطْفِكَ كَلَّ مَنْ فِى الْكَوْنِ يَخْدِمُنِى مُمْتَثِلاً طَوْعِى وَتُؤَيّـِدُنِى بِخُدَّامِ اسْمِكَ اللَّطِيْفِ بِالشَّرَفِ الْأَعْلَى وَالسِـِرّ اْلأَوْفَى . وَاذْكُرْنَ مَا يُتْلَى فِي بِيُوْتِكُنَّ مِنْ آَيَاتِ اللهِ وَالْحِكْمَةِ , إِنَّ اللهَ كَانَ لَطِيْفًا خَبِيْرًا . أَسْأَلُكَ بِهَذِهِ اْلأَسْمَاءِ وَالْأَيَاتِ وَالْأَسْرَارِ الَّذِى اَوْدَعْتَهَا فِى عِلْمِكَ الْمَكْنُونِ أَنْ تُسَخّـِرَلىِ خُدَّامَ اسْمِكَ اللَّطِيْفِ الْمُبَارَكِ وَجَمِيْعِ الْخَلْقِكَ وَبَـــيّـِنْ لِى مَا تَحْتَ اَرْضِكَ وَمَا فَوْقَهَا مِنَ الْبرَكَاتِ وَالْأَرْزاَقِ الدَّائِرَةِ وَالْخَيْراَتِ السَّائِرَةِ مِمَّا فِى بَـــّرِكَ وَبَحْرِكَ اللهُ لَطِيْفٌ بِعِبَادِهِ يَرْزُقُ مَنْ يَّشَاءُ , وَهُوَ الْقَوِيُّ الْعَزِيْزُ . اللَّهُمَّ إِنّىِ أَسْأَلُكَ بِالسّـِرِ الْمَكْنُونِ الْمَخْزُونِ فِى نُعُوتِ اسْمِكَ اللَّطِيْفِ الْمَصُونِ الْمُبَارَكِ الطَّاهِرِ الَّذِى إِذَا دُعِيْتَ بِهِ أَجَبْتَ وَإِذَا سُئِلْتَ بِهِ أَعْطَيْتَ أَنْ تُسَخّـِرَلِي مِداَدًا رُوحَانِيًّا مِنْ خُدَّامِ اسْمِكَ اللَّطِيْفِ الرَّأْفَةِ وَبَيَانِ الْمُكَاشَفَةِ فِى الْيَوْمِ وَالْيَقْظَةِ وَالسَّفَرِ واَلْـحَضَرِ وَاِخْبَارِ مَا اُضْمِرَتْ عَليَهِ ظَاهِرًا وَبَاطِنًا وَأَجْلِسْنِى عَلىَ لِوَائِهِ وَطَهّـِرْنِى عَلى بِسَاطِه ِوَأَبْقِنِى عَلَى عَلاَئِهِ وَفَهّـِمْنِى مِنْ عِلْمِكَ إِنَّكَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ . اللهم إِنّىِ أَسْأَلُكَ يَا لَـْهيُوشٍ يَا طَهْيُوشٍ يَاشُوشٍ وَيَافَهْلُوشٍ أَسْأَلُكَ اللَّهُمَّ بِحَـّقِ هَذِهِ الْأَسْمَاءِ وَالْأَسْرَارِ الَّتِى أَلْقَيْتَهَا فِى قَلْبِ نَبِيّـِكَ مُحَمَّدٍ صلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمْ وَكَسَبْتَهُ مِنْ جَلاَلِ لُطْفِكَ وَهَدَيْتَ عَلَى طَهَارَةِ قُدْسِكَ أَنْ تُسَخّـِرَلِى رُوحَانِيَةَ خُدَّامَ اسْمِكَ اللَّطِيْفِ الْمُبَارَكِ الْعَلَوِيَّةِ وَالسُّفْلِيَّةِ يَكُونُونَ لِي عَوْنًا عَلَى مَا أُرِيْدُ
………………..أَجِبْ يَا عَبْدَ اللَّطِيْفِ وَأَنْتَ يَا شُعَاعُ وَأَنْتَ يَا شَعْضُوضٍ بِحَـّقِ مَا تَعْرِفُوْنَهُ مِنْ سِـِرّ هَذِهِ اْلإِسْمِ الْعَظِيمِ وَشَرِيْفِ عِلْمِهِ اْلأَعْظَمِ وَذِكْرِ جَلاَلِهِ وَاذْكُرْنَ مَا يُتْلَى فِي بُيُوتِكُنَّ مِنْ آَيَاتِ اللهِ وَاْلحِكْمَةِ , إِنَّ اللهَ كَانَ لَطِيفًا خَبِيْرًا . اِقْضُوا حَاجَتِى وَامْتَثِلُوا مَرْضَاتِى وَاسْعَفُونِى بِالطَّاعَةِ . لِخِدْمَةِ اللهِ وَالرَّسُولِ وَأْتُونِى مِنْ مَالِ اللهِ الَّذِى مَعَ خَلْقِ اللهِ بِحَقّـِك يَا الله ُيَا لَطِيفُ . اللهم إِنّىِ أَسْأَلُكَ بَلَامِ لُطْفِكَ وَطَاءِ طَوْلِكَ وَيَاءِ يَقْظَتِكَ وَفَاءِ فَرْدَنِيَتِكَ أَسْأُلُكَ اَنْ تُسَـخّـِرَلىِ سِرًّا مِنْ سِـّرِكَ وَنُورًا مِنْ نُورِكَ وَلُطْفًا مِنْ لُطْفِكَ وَهَيْبَةً مِنْ هَيْبَتِكَ تُسَخّـِرَلِى بِهَا جَمِيْعَ خَلْقِكَ وَتَـخْضَعَ لِى قُلُوبَهُمْ بِالْأُلْفَةِ وَالْمَوَدَّةِ وَتُوْدِعَ فِى قُلُوبِهِمْ مَحَبَّتِي سِـّراً وَنُوراً وَبَهْجَةً أَجِبْ يَا عَبْدَ اللَّطِيْفِ وَيَا عَبْدَ الطَّالِبِ وَيَا عَبْدَ الْبَارِئ وَيَا عَبْدَ اْلفَتَّاحِ وَياَ شُعَاعُ وَيَا شَعْضُوْضٍ وَيَا حَقْيَالٍ وَياَ مَلاَئِكَةِ الْكِرَامِ اِسْعَفُونِي يَا مَعْشَرَ الْأَرْوَاحِ الرُّحَانِيَةِ وَاسْرَعُوا بِمَا أُرِيْدُ مِنْكُمْ الطَّاعَةَ للهِ وَلِأَسْمَائِهِ بِبَركَةِ سَيّـِدِنَا مُحَمَّدٍ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَالْحَمْدُ للهِ رَبَّ الْعَالَمِيْنَ . وَصَلَّى اللهُ عَلَى سَّـِيدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِــهِ وَصَحْبِهِ وَسلَّمَ
Bismillahirrahmanirrahim
Allâhümme inni etevesselü ileyke bismikel latıfillezi vesia lutfuh ehles semevati ve ehlel ardı ve latefet bil ecnihati fi butuni ummehatiha ve ehatat bil kâinâti ılmen, es’elüke bis sırrı vel esrari ven nuri vel envari ya men la tudrikul ebsaru ve huve yurdrikul ebsar.ve huvel latıful habir innema emruhu iza erade ؛ey’en ey yegule lehu kun feyekun sehhar li huddemesmikel latıfil mubareki inne rabbi latıfu lima yeşau innehu huvel alimul hakim. Allahumme ya musahhiras semavati vel ardıs seb’ı ve men fihinne ve men aleyhinne sehhar li huddemes’mikel latıfil mubareki bi sırrıs mikel latıfil meknun E lem tera ennallâhe enzele mines semâi mâen fe tusbihul ardu muhdarraten, innallâhe latîfun habîr. Allahumme ya rabbil erbabe murabbil kainatı bilatifi rububiye esri li sereyane lutfike fi ؛şâ’ni ve muradi kullih. ya men leyse biğâibin feentezirhu ve la bibaidin fe emhilhun elhimni lutfikel hafiyyi ve fehhimni ru؛di ve galbi beyne esbuani min esabia lutfin hatta eşhedu latifel lutfi min kulli vichetin ve gaatil işaretu ileyha ev acezet anha ağrigu biharal latıfi mutebecciha bihalaveti zalikel bahra munğamisen fi envari ve e؛ragat ala dav’i min bevarigı nurihi nuruhu fi sırrıhi ve sırrıhu fi halgıhi ela ya’lemu men halaga ve huvel latıful habir ya alimen bilcumleti ve ğaniyyen anit tefsıli kefa keremuke anil megali ve kefa ılmuke anis sueli ingataar reca’u illa minke ve habetil emalu illa fike ves teddetit turugu illa ileyke ya latifel lutfi fehimni fehme esrarike elbisni melabise envarike vafdi aleyye min avarifi leta’ifi mearifi meknuni lutfikel hafiyyi hatta yekune li fil kevni ؛ey’un muteharrikun samitun evnatigun zahirun evbatinun illa sehhara li bi sırrıs mikel latıfi ya buneyye inneha in teku misgale habbetin min hardalin fetekun fi sahratin ev fis semavati ev fil ardı ye’ti bihallahu innellahe latıfu habir
ya ka؛ifel edmari vel esrari ya nural envari es’elüke bismikel azamil latıfi en tusahhira li bilutfike kulle men fil kevni yahdimuni mumtesilen tav’i ve tueyyiduni bi huddames mikel latıfi biş şerefil ala vessırrıl evfa. vezkurne ma yutla fi biyutikunne min ayetillahi vel hikmeti, innellahe kane latifen habiran. Es’elüke bihazihil esma’i vel ayeti vel esrarillezi evdateha fi ılmikel meknuni en tusahhira li huddames mikel latıfil mubareki ve cemi’il halgıke ve beyyin li ma tahte erdike ve ma fevgaha minel berekati vel erzagid dairati vel hayratis sairati mimma fi berrike ve bahrikellahu latıfun bi ibadihi yerzugu mey yeşau, ve huvel gaviyyul aziz. Allahumme inni es’elüke bis sırrıl meknunil mahzuni fi nuutis mikel latıfil mesunil mubareket tahirillezi iza du’iyte bihi ecebte ve iza suilte bihi atayte en tusahhira li midaden ruhaniyyen min huddamis mikel latıfir ra’feti ve beyanil mukâşefati fil yevmi vel yagzati ves seferi ve elhadari ve ihbari ma usmirat aleyhi zahiran ve batınen ve eclisni ala livâ’ihi ve tahhirni ala bisâtihi ve ebgıni ala alaihi ve fehhimni min ılmike inneke ala kulli şey’in gadir. Allahumme inni es’elüke ya lehyuşin ya tahyuşin ya yuşin ve ya fehluşin es’elüke bi haggı hazihil esmai ve esrarilleti elgayteha fi galbi nebiyyike muhammedin sallallahu aleyhi ve sellem ve kesebtehu
„min celali lutfike ve hedeyte ala taharati gudsike en tusahhira li ruhaniyete huddames mikel latıfil mubarekil alaviyyeti ve sufliyyeti yekunune li avnan ala ma uridu ecib ya abdel latıfi ve ente ya şuâ’u ve ente ya şadûdin bihaggı ma tarifunehu min sırrı hazihil ismi“ ………………..(senin celal ve lutfundan doğruluk,saflık ve temizlik getir, ve latif isiminin hizmetçilerinin maneviyatından, bana istifade ettir mübarek ulvi ve sufli benim ne istediğime yardımcı olsun cevap ver Ey Abdul Latif ve sen ey ışın sen bu ismin sırrını biliyorsun……….)
elazim ve şerifi ilmihil azami ve zikri celalihi vezkurne ma yutla fi buyutikunne min ayatillahi vel hikmeti,inellahe latifen habir igdu haceti vemtesilu merdati vesafuni bitta’ati lihidmetillahi verrasuli ve’tuni min malillezi mea halgıllahi bihaggıke ya allahu ya latıfu. Allahumme inni es’elüke belami lutfike ve tâ’i tavlike ve ya’i yagzatike vefâ’i ferdaniyyetike es’elüke en tusahhira li sırram min sırrıke ve nuram min nurike ve lutfem min lutfike ve heybetem min heybetike tusahhira li biha cemia halgıke ve tahdaa li gulubehum bilelfati vel meveddeti ve tuvdi’a fi gulubihim mehabbeti sırrav ve nurav ve behceten ecib ya abdel latıfi ve ya abdel talibi ve ya abdel bari ve ya abdel fettah ve ya şuâ’u ve ya şadudin ve ya hagyaliv ve ya melâiketil kiramis afuni ya maşarel ervahir ruhaniyeti vesra’u bima uridu minkum et tâ’atillahi veli esmaihi bi berekati seyyidina muhammedin
sallallahu aleyhi ve sellem elhamdulillahi rabbil alemin ve sallallahu ala seyyidina muhammedin ve ala elihi ve eshâbihi ve selleme teslima
Not: Bu ismi (Latif) kullanabilmek için saflık sabır ve gizlilik gerekiyor
Fazileti: Yıllardır susuz kalan bir yere Allah yağmur gibi geçim kaynağı verir eşler arasındaki soğukluğun gitmesi, zihinsel hastalık,psikolojik rahatsızlıklar için de ilerleme sağlar
Bir Cumartesi günü bir kaseye su doldurun. Mutlaka Gusül abdestiniz olsun , sakin temiz adeta meditasyon ortamı yaratın , Resim veya ayna bulunmasın eğer varsa Aynalar için üzerlerini örtün , resimler için kaldırın veya ters çevirin insan figürü veya hayvan figürüne benzeyen oyuncak veya hayvan bulunmasın. Kabe’ye karşı oturun. 7 defa AYET-EL KÜRSİ okuyup her okuyuştan sonra etrafınıza öne arkaya sağa sola üfleyin… Yani kendinizi koruma altına alın. | |
Hiç birşey olmaz ama yinede yapın. Kase’nin içindeki suya bakarak 1000 defa | |
ALLAHÜMME ENTEL ALİMU VE ENENNAFİLÜ FEMEN YED UL GATİLEN İLEL ALİMÜ YA RABBİ ECİB YA EL KIYAİL , AMİN ! | |
okuyun | |
Duayı bitirmeden önce Peri suda görünür … Selam ver , istediğini her soruyu sor önemli bir işin varsa , talep et hemen yapar … |
ayetelkursi havasi
Tam Farkındalık Meditasyonu
NEDİR:Burada bir dinlenme yönteminden bahsedeceğiz. Bu yöntem dinlenmenin en doğal, en saf hâlidir.Hiçbir çaba gerektirmez.Sizde hiçbir bağımlılık yaratmaz.Hiçbir olumsuz yan etkisi yoktur.Bu yöntem kişiliğinizin tüm olumsuz yanlarını çözerek onlardan tamamen kurtulmanızı sağlar. Böylece her alanda daha mutlu, daha huzurlu ve daha sağlıklı bir kişi olursunuz.Bu dinlenme şu temele dayanır: Yaşam mükemmelliğin kendisidir ve yaşamdaki işleyiş de mükemmeldir. İnsanlar, yaşama ve kendilerine yanlış bakar. O yüzden bu mükemmelliği göremezler. Doğru ve doğal dinlenme mükemmelliği görmemizi ve onu yaşamamızı sağlar.
NASIL YAPILIR: Uygulama konusunda şu unutulmamalı: Bu dinlenme asıl olarak yaşamımızda “her yerde ve her an” uygulanmalıdır ve hiçbir oturuş, hiçbir duruş kuralı kesinlikle yoktur. Başlayan bir kısım insana kolaylık olması ve kişinin “her yerde ve her an” rahatça uygulamasına yardım etmesi için buradaki anlatımda bazı oturuş veya duruş önerieri verilmiştir. Burada anlatıldığı gibi oturuş ya da duruşlarla uygulama yapmak kesinlikle zorunlu değildir; yeni başlayan ve zorlanan insanlara kolaylık sağlamak içindir. Aslolan, hiçbir kural olmaksızın her an ve her yerde sadece “kendimiz dahil tüm varoluşu içte tamamen özgür bırakarak” yaşamaktır. Buna tam farkındalıkla yaşamak diyoruz.
Oturun veya sırtüstü uzanın. Sırtınız dik olsun. Yalnız bunun için kendinizi kasmayın, rahat olun. Gözleriniz açık ya da kapalı olabilir. Yapmanız gereken tek ve en önemli şey şu:KENDİNİZ DÂHİL HER ŞEYİ TAMAMEN ÖZGÜR BIRAKIN.
Sâdece bunu yapın.Yâni tüm vücudunuzu, ağrılarınızı, hastalıklarınızı, gerginliklerinizi, sıkıntılarınızı, korkularınızı, sevinçlerinizi, kederlerinizi, isteklerinizi, zihninizdeki bütün düşünceleri, hayallerinizi, geçmişi, geleceği, kendi dışınızda olup biten her şeyi, tümüyle kendi hâline bırakın. Gördüğünüz, hissettiğiniz, farkına vardığınız her şeyi bütün sevimli ve sevimsiz, güzel ve çirkin, iyi ve kötü, olumlu ve olumsuz tüm yönleriyle görmeye ve hissetmeye tamamen açık olun. Hiçbir şeyi itmeyin ve çekmeyin. Duygularınızı, gönlünüzü, kalbinizin sıcaklığını açın. Onları kesinlikle sınırlamayın; özgür bırakın. Şunu unutmayın: Gördüğünüz, duyduğunuz, hissettiğiniz ne olursa olsun onlara ilgi göstermeyin, onlarla konuşmayın, onların üstüne yoğunlaşmayın, onlarla tartışmayın, onlarla kavga etmeyin, onları içinizde itmeyin ve çekmeyin. Dinlenme sırasında vücudunuzun tüm hareketleri tamamen doğal ve normaldir. Bu yüzden vücudunuzun hiçbir hareketine engel olmayın. Esneme olabilir; başınız öne, arkaya, sağa, sola düşebilir, gözleriniz yaşarabilir. Ne olursa olsun hepsi normal ve hepsi sizin iyiliğinizedir. Yine dinlenme sırasında tatlı bir uyku bastırabilir. Böyle durumlarda olduğunuz yerde veya başka rahat bir yerde hemen uyuyun. Bu, çok dinlendirici bir uykudur. Bu durum vücudunuzun o uykuya ihtiyacı olduğunu gösterir.Süre kısıtlaması yok. 5 saniye de uygulayabilirsiniz 5 saat de. Sâdece şuna dikkat edin: İçinizden bırakma hissi gelirse kendinizi zorlamayın ve dinlenmeyi bırakın. Ve her gün düzenli uygulamaya dikkat edin. Günde sabah ve akşam yirmişer dakika uygulamanız tavsiye edilir. Her gün düzenli uyguladığınızda daha çok fayda göreceğinizi unutmayın. Dinlenmeyi her yerde uygulayabilirsiniz: Trende, otobüste, işyerinde, evde, parkta, ormanda, ibadethanede. Sâdece seçtiğiniz yerin mümkün olduğunca sessiz olmasına dikkat edin.
İlk zamanlarda temel kurala uymak size zor gelebilir ve sık sık bu kuralı bozabilirsiniz. Önemli değil. Uymadığınızı fark ettiğinizde temel kuralı tekrar işletin. Zamanla bu hatayı daha az tekrarlamaya başlayacaksınız.Büyük harflerle yazılı kural, dinlenmenin tek ve temel kuralıdır. Diğer anlattıklarımız, temel kuralın tam olarak ne olduğunu anlamanız ve hata yapmamanız içindir. Temel kurala uyduğunuz taktirde mutlaka fayda göreceğinizi bilin.Ve şu kesinlikle bilinmelidir:Büyük harflerle yazılı kural, asıl olarak her an, her durum ve her yerde işletilmelidir. Ve biz ona “tam farkındalık” diyoruz. Yukarıdaki yer, zaman ve oturuş önerileri, sizi bu hale, yani tam farkındalığa ısındırmak ve alıştırmaktan başka hiç birşey değildir. Büyük harflerle yazılı kuralı, yaşamınızın her anı işletin. Hatırladıkça işletin. Deneyin ve deneyin. Elbette kendinizi zorlamadan ve strese sokmadan.İşletemiyorsanız, ya da her an ve durumda işletmekte zorlanıyorsanız, yukarıdaki yer ve zaman önerilerine göre uygulama yapmanız hem sizin bu zorlanmanızı hızla çözecek, hem de sizi hızlı ve derin bir biçimde dinlendirmiş olacaktır.
BİZE FAYDALARI NELER Bu dinlenme size şu faydaları sağlar:* Kendinize olan güveniniz, mutluluğunuz, huzurunuz ve yaşam coşkunuz artar.* Zihniniz daha rahat ve daha sâkin bir duruma gelir * Endişeleriniz ve korkularınız giderek azalır. * Yaratıcılığınız ve çözüm üretme yeteneğiniz artar.* Ruhsal ve bedensel hastalıklar azalır, var olanlar giderek iyileşir. * Kişiliğiniz giderek daha iyiye ve daha güzele açık bir kişilik haline gelir. * Yaşamda her şeyin bir olduğunu zamanla daha çok hisseder ve daha çok yaşarsınız.Yâni bu dinlenme sizi her yönden daha iyiye götürür. Ne kadar fayda göreceğiniz sizin kişiliğinize ve her gün düzenli olarak uygulamanıza bağlı. Kimileri az zamanda çok fayda görür, kimileri de aynı faydayı daha uzun zamanda sağlar. Hiçbir fayda görmüyorsanız bu sizin temel kurala uymadığınızı gösterir.
AKILDA OLMASI GEREKENLER Dinlenme sırasında temel kuralı doğru uyguluyorsanız olup biten her şey iyi, doğru ve doğal demektir. Bu yüzden kimi zaman boşluk olur hiçbir şey hissetmezsiniz ve zihninizden hiçbir şey geçmez. Kimi zaman da tuhaf bir şeylerin vücudunuzdan çıkıp gittiğini, bâzen sanki bir şeylerin buharlaşıp uçtuğunu ve kendinizde pek çok sevimsiz ve can sıkıcı şeyi görebilirsiniz. Bu durumların hiçbirinde telaşa kapılmayın ve kuralı bozmayın. Bilin ki olup biten her şey sizin iyiliğiniz içindir. Kendinizde gördüğünüz bütün o tuhaflıklar, sıkıntılar, gerginlikler, sevimsizlikler ve boşluk hissi tamamen geçici. Hiçbiri kalıcı değil. Yeter ki temel kuralı doğru uygulayın. Şunu da unutmayın: Dinlenme dışında yaşamınızın kimi dönemlerinde psikolojik olarak kendinizi boşluk, sıkıntı, engellenmişlik, kaybolmuşluk, yabancılık ve anlam verip tarif edemeyeceğiniz diğer ilginç haller içinde bulabilirsiniz. Bu haller birkaç saat de sürebilir birkaç gün de. Hepsi tamamen geçicidir. Bunlar, sizin yaşamak zorunda olduğunuz ve kaçamayacağınız şeylerdir. Böyle anlar eskinin yıkıldığı, yeninin yerleştiği anlardır. Bu anlar, yaşamınızda sizi sürekli sınırlayan, umutsuzluk ve mutsuzluk veren, yanlış davranmanıza ve yaşamanıza sebep olan, kişiliğinizin olumsuz bir veya birkaç yönünün daha ortaya çıkıp çözüldüğü ve yok olduğu anlardır. Bu anlarda olanlar tamamen sizin iyiliğinizedir. Bu yüzden korkmayın. Bulunduğunuz hâli tümüyle kabullenin.Bu dinlenmeyi tümüyle terk etseniz bile size olumsuz herhangi bir yan etkisi olmaz. Bu konuda şüphe içinde olmayın.